1.
Gezginci Arıcılık
Bir
koloniden daha fazla ürün alabilmek ve
bitkilerde tozlaşmayı sağlamak amacıyla kovanların bir yerden başka bir yere
taşınmasına "gezginci" (seyyar) arıcılık denir. Arıcılık yapılan
bölgede çiçeklenmesi kısa süren az sayıda ballı bitki varsa gezginci arıcılık
yapıp kovanları nektar ve polen kaynakları yönünden zengin başka yerlere
taşımak gerekir. Gezginci arıcılık sayesinde değişik zamanlarda değişik
bitkilerden yararlanılarak daha çok ürün almak mümkün olur.
Kovanların taşınması ilkbahar sonu ve
yaz başlangıcında sahil ve ovalardan yüksek yaylalara; yaz sonu ve sonbaharda
ise çam ve sahil bölgelerine olur.
2.
Gezginci Arıcılıkta Dikkat Edilecek Hususlar
Önceden
gidilecek yerin bitki örtüsü, nektar ve polen zenginliği araştırılmalıdır.
Konaklama yeri, rüzgar almayan ve sel yataklarının dışında olmalıdır. Konaklama
yeri olarak; tepelerin güney-doğu yamaçları, zirai mücadele ilaçlaması
yapılmayan ve ana yoldan uzak yerler tercih edilmelidir.
Gezginci arıcılık yapılacak bölge
bulaşıcı ve yayılıcı arı hastalık ve zararlılarından ari olmalıdır. Arılıklar
arasındaki mesafe doğal florada 1 km'den, narenciye, ayçiçeği, pamuk ve çam
gibi yoğun nektar veya salgının olduğu yerlerde ise 500 metreden az
olmamalıdır. Arılıklar arası mesafenin hesaplanmasında bölgedeki ballı
bitkilerin yoğunluğu, nektar veya salgı üretme kapasiteleri ve arılıkların
kovan sayıları dikkate alınmalıdır. Aksi halde mevcut potansiyel, koloni
sayısının azlığı nedeniyle ya yeterince ya da koloni sayısının fazlalığı
nedeniyle ekonomik olarak değerlendirilemez.
Gezginci arıcılığın temel unsuru olan
arı nakillerinde; yükleme, nakil ve indirme işlemleri sırasında kovanlar
sarsılmamalıdır. Kovanlar tam dolu olarak taşınmamalı, yeterli havalandırma
sağlanmalıdır. Nakiller gece yapılmalı, çok uzun yollarda, arılar ara konaklama
yerinde gündüz açılarak dinlendirilmelidir.
3.
Zirai Mücadele İlaçları ve Arıcılık
Hızla
artmakta olan dünya nüfusunun beslenme ihtiyacını karşılayabilmek için bitkisel
ve hayvansal üretimin artırılması temel bir hedef olarak ortaya çıkmaktadır.
Bitkisel üretimin artırılmasında pek çok teknik kullanılmaktadır. Bu
tekniklerin tam anlamıyla verime yansıması ancak tarımı yapılan bitkilerin
hastalık ve zararlılarına karşı etkili bir mücadele ile mümkündür. Kültür
bitkilerinde zarar veren çeşitli
hastalıklara, böcek ve yabancı otlara karşı zirai mücadele yapılmakta ve
genellikle kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bu kimyasal ilaçlar hem bal
üreten, hem de bitkilerin tozlaşmasında hayati öneme sahip olan bal arılarına
zarar vermekte, onların ölümlerine neden olmaktadır.
Tarımda kullanılan ilaçların bal
arılarına olan zararlı etkileri; kullanılan ilacın cinsi, uygulama yeri ve
zamanı, uygulanan dozu, etki süresi, ilaçlama yöntemi, ilaçlama günlerindeki
meteorolojik koşullar gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir.
Hatalı ve tekniğine uygun olmadan kullanılan bazı zirai mücadele ilaçlarıyla
kirlenen su kaynakları ve polen tozları, çok sayıda ergin arı ve yavru
ölümlerine neden olmaktadır. Toz halinde kullanılan zirai ilaçlar, sıvı halde
atılan ilaçlara oranla arılar için daha zararlıdır. Çünkü toz halindeki
ilaçlar, daha kolay yayılır ve polenle birlikte kovana taşınabilirler.
4.
Arıların İlaç Uygulamalarından Korunması
Arılar,
arı ürünlerinin üretimi yanında, bitkilerde tozlaşmayı sağlayarak meyve ve
tohum oluşumuna da yardım ederler. Bu nedenle bal arılarının korunmasında
arıcılarla birlikte bitki üreticilerine de görevler düşmektedir. Bu anlamda,
arılarla çiçekler arasında milyonlarca yıldan beri var olan karşılıklı yarar
ilişkisine dayanan işbirliği, bitki üreticisi ile arıcı arasında da
sağlanmalıdır. Arıların ilaç uygulamalarının zararlı etkilerinden korunmasında
arıcı, bitki üreticisi ve Devlet tarafından alınabilecek bazı önlemler aşağıda
sıralanmıştır.
Arıcılarca Alınabilecek
Önlemler
* Daha az risk
taşıyan bir arılık yeri seçilmelidir.
* Kolay taşınabilen,
havalandırması iyi, gezginci arıcılık için uygun kovanlar kullanılmalıdır.
* Kısa süre etkili
ilaçlar kullanılarak yapılan ilaçlamalarda, kovan içerisine su emdirilmiş
sünger bırakmak, yeterli havalandırma sağlamak ve kovanların üzerine ıslak
çuval veya bez örtmek suretiyle arılar 1-2 gün kapalı tutulabilir.
* Uzun süre kalıcı
etkili ve arılar için çok tehlikeli ilaçların kullanılması durumunda koloniler ilaçlama
sahasından en az 7-8 km uzaklıkta emin bir yere taşınmalıdır.
* Arılıkta suluk
bulundurularak arıların tehlikeli olabilecek başka kaynaklardan su almaları en
aza indirilmelidir.
Bitki Üreticilerince
Alınabilecek Önlemler
* Bir zorunluluk
yoksa ilaçlamalar bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde yapılmamalıdır.
* Arılar için daha az
tehlikeli olan ilaçlar seçilmelidir.
* Toz ilaçlar yerine
sıvı ilaçlar tercih edilmelidir.
* İlaçlamalar
arıların kovanda oldukları akşam saatlerinde yapılmalıdır.
* Kullanılan ilaç ve
ilaç atıkları sulara bulaştırılmamalıdır.
* Bitki üreticisi, ne
zaman ilaçlama yapacağını ve hangi ilaçları kullanacağını çevresindeki
arıcılara önceden bildirmelidir.
Devletçe Alınabilecek
Önlemler
* Arılar için daha az
zararlı ilaçların üretim ve kullanımına öncelik verilmeli, bitki üreticileri bu
yönde teşvik edilmelidir.
* Arıcılar ve bitki
üreticileri, mücadele ilaçlarının arılar üzerindeki etkileri konusunda eğitime
tabi tutulmalıdır.
* Arıların meyve ve
tohum üretiminde ürün miktarı ve kalitesine olan katkıları bitki üreticilerine
açıklanmalıdır.
* Konuyla ilgili
kanun, tüzük ve yönetmelikler hazırlanmalı ve bitkilerle arılar arasında
milyonlarca yıldır süregelen karşılıklı yarar ilişkisi ve işbirliği, arıcı ve
bitki üreticisi arasında da sağlanmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder